Pandemi koşulları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de birçok sektörü derinden etkiledi ve yeni normale ayak uydurmak durumunda bıraktı. Fakat içinden geçtiğimiz bu olağanüstü aylar hepimize vazgeçmeden devam etmeyi, yepyeni çözümler bulmayı ve belki de konfor alanımızdan birçok kez çıkmayı öğretti.
İstanbul Ataşehir’de kızı Azra’nın adını taşıyan tuhafiye dükkanının sahibi Funda Hanım da bu dönemde konfor alanını terk eden kadınlardan. Funda Hanım’ın hikayesi sizlere çok tanıdık gelebilir çünkü o da birçoğumuz gibi bu yıla yeni ümitlerle başlamıştı. Fakat pandemi planlarını alt üst etti ve dükkanında işlerini durma noktasında getirdi. Tam pes etmek üzereyken devreye “Bu iş böyle gitmez” diyen oğlu girdi, Funda Hanım’ı Google’ın sunduğu ücretsiz Dijital Atölye eğitimleri ile tanıştırdı ve Azra Tuhafiye’yi “Google Benim İşletmem” ürünü ile işini internete taşıdı. Böylece karantina zamanı müşterisi durma noktasına gelen işletmesini internete taşıyarak kolay erişilebilmek, uzaktan sipariş alıp teslimat yapmak gibi yeniliklerle tanıştı. Sonuç, kapatmayı düşündüğü dükkanının gelirini kısa bir sürede iki katına çıkardı ve işini dijitalleştirmenin düşündüğünden çok daha kolay olduğunu gördü.
Dijital Türkiye ile belirsiz zamanları fırsata çevirin
Funda Hanım gibi Türkiye’de yüz binlerce küçük ve orta ölçekli işletme yeni normale uyum sağlamak, işini daha güçlü ve rekabetçi kılmak için çözümler arıyor. Bunun en önemli yolu da dijitalde var olmaktan geçiyor. Biz de bu gerçekten hareketle, işini dijitale taşımak isteyenlerin aradıkları bilgileri ve adım adım rehberliği tek noktada bulabilecekleri Dijital Türkiye platformunu hayata geçiriyoruz. Amacımız, Türkiye’de 1.5 milyon bireye ve işletmeye dijital dünyada yepyeni ücretsiz fırsatlar, finansman, eğitim ve ücretsiz ürün destekleri sunarak dijitalleşmelerine destek olmak.
Dijital Türkiye platformu ile içinde bulunduğumuz bu dönemi fırsata dönüştürmek ve dijitalde hızla büyümek isteyen işletmelere satışlarını ve rekabet gücünü artıracak çözümler sunuyoruz. Bu platformda sunduğumuz ücretsiz araçlardan biri olan Grow My Store ile işletmelerin online ortamdaki görünürlüklerini daha fark edilir kılmalarına ve müşterilerine sundukları alışveriş deneyimini iyileştirmelerine yardımcı oluyoruz. İşletme sahipleri, bu online araç sayesinde sitelerinin, sektörlerindeki benzer perakendecilere kıyasla nasıl bir performans sergilediğini görebiliyor. Yine sektöre ilişkin karşılaştırmalı bir değerlendirmenin yanı sıra, işletmelerine özel olarak yapılmış kapsamlı müşteri analizlerini ve içgörüleri de burada bulabiliyor.
Ayrıca Google Türkiye olarak, “Dijital Türkiye” platformu ile internette büyümek isteyen işletmelere e-ticaret konusunda da güçlü bir destek veriyoruz. Bu amaçla, IdeaSoft ile bir işbirliği yaptık ve işletmelere ihtiyaç duydukları olan tüm özelliklere sahip anahtar teslim e-ticaret sitelerini 24 saat içinde kolayca oluşturabilmeleri için çok avantajlı bir paket hazırladık. Bu işbirliği sayesinde KOBİ’ler, e-ticaret sitelerini hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde inşa etme fırsatı yakalamakla kalmıyor, Türkiye’nin en büyük pazar yerlerinde yüzde 50’ye varan indirimli komisyon oranları ile yer alma olanağı elde ediyor. Ideasoft ile bu iş birliğimiz sayesinde KOBİ'ler ayrıca, Google’ın özel eğitimlerine katılma hakkı ve Ideasoft VIP müşteri desteği de elde ediyor.
Hepimiz biliyoruz ki Azra Tuhafiye’nin hikayesi tekil bir örnek değil. Gelecekte, bugün hâlâ içinde bulunduğumuz pandemi süreci ile ilgili daha birçok hikaye anlatılacak. Biz, Google Türkiye olarak işte bu anlamlı ve değerli başarı hikayelerinin yazılmasına katkılarımızı daha da artırmak için çaba harcıyoruz.
Böylece üstesinden hep beraber geldiğimiz bu zor dönemi fırsata dönüştürmeyi ve dijital Türkiye’ye katkı sağlamayı hedefliyor, işini büyütmek isteyen herkesi Google’ın yeni fırsatları ile tanışmaya ve internetin sonsuz olanakları ile büyümeye davet ediyoruz.
Google Türkiye olarak yanınızda olmaktan, Türkiye’nin dijitalleşerek büyümesine katkıda bulunmaktan mutluluk duyuyoruz!
Işıl Heves
Chief Marketing Officer, Google Türkiye
İnternetten bir alışveriş yaptığınızda, aradığınız ürünlere hızlı ve kolay biçimde ulaşmak istersiniz. Reklamverenler de aynı ürünleri tanıtmak ister. İşte bu sebeple Google, kullanıcılarımızı binlerce büyük, küçük satıcı ile her iki taraf için de faydalı biçimlerde buluşturan Alışveriş reklamlarını gösterir. Verilerimiz bu reklamların, reklamverenler için neredeyse yüzde 20 daha etkili olduğunu, maliyetleri düşürdüğünü ve geri dönüşleri artırdığını gösteriyor; Türkiye’deki kullanıcıların yüzde 82’si, sonuçlar sayfasının Alışveriş Reklam Birimi ile daha faydalı olduğunu düşündüklerini belirtiyor.*
Bu yılın başlarında Rekabet Kurumu Google’ın Alışveriş Karşılaştırma Servislerine (AKS) eşit davranması yönünde bir karar verdi. Yanıt olarak, Rekabet Kurumu’na (RK), satıcılardan Alışveriş reklamlarının gösterilebilmesi için AKS’lere Google Alışveriş’le aynı fırsatı sağlayacak ve Alışveriş reklamlarının ürün kalitesini hem kullanıcılar hem de satıcılar için sürdürülebilir kılacak bir dizi tedbir sunduk. Sunduğumuz tedbirler Alışveriş reklamları için Avrupa’da 600’den fazla AKS’nin katılımıyla 3 yıldır başarıyla uygulanan tedbirlere çok benzer bir çözüm yolu içeriyor.
Ancak, sunduğumuz çözüm önerilerinin Türkiye için kabul edilebilirliği şu aşamada belirsiz. Bu nedenle, faaliyetlerimizi yasal çerçevede sürdürebilmek ve müşterilerimize hazırlık yapabilmeleri için yeterli süreyi sağlamak amacıyla, maalesef 10 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Alışveriş reklamlarını Google’ın Türkiye’deki arama sayfalarından kaldıracağız. Bu bizim için kolay alınmış bir karar değil; bunun tüketiciler, satıcılar ve AKS’ler için daha az seçeneğe ve daha düşük kalite deneyimine sebep olacağına inanıyoruz. Uygulanabilir bir çözüm bulmak için RK ile birlikte çalışmayı sürdüreceğiz.
Yılın en yoğun alışveriş aylarına yaklaşırken, bu durumun müşterilerimizin satışlarına yönelik etkisini en aza indirmek üzere onlarla birlikte çalışacağız. Tüketiciler bilgiye ulaşmak için Google Arama’yı, satıcılar da müşterilerine ulaşmak için diğer reklam formatlarını kullanmaya devam edebilecek. Bu sorunları önümüzdeki aylarda çözüme kavuşturabilmeyi ve RK ile Alışveriş reklamlarını Türkiye’ye tekrar getirebilmemizi sağlayacak bir anlaşmaya varabilmeyi umuyoruz.